Bursa’nın yetiştirdiği zeki, çalışkan, yaratıcı iş insanlarının hemen hemen hepsi bir uzmanlığa sahiptir. Kimi tekstil alanında, kimi sac işleme sektöründe, kimi ise fabrika inşaatlarının imalatında ülke çapında isim yapmıştır. Bugüne dek 500’e yakın fabrika imal ederek rekorlar kıran Osman Yıldız, sanayicilerin yakından tanıdığı bir İnşaat Mühendisi. Kendisi de sanayici pozisyonunda olan Yıldız, Oytaş Yıldız İnşaat adlı firmasında 250 kişilik istihdamıyla kent ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Güvenilir iş insanı profilinin yanı sıra Osman Yıldız genç mühendislerin nezdinde bir okul gibi de görülüyor. Oytaş Yıldız İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldız ile işy aşamını ve Bursa’daki sanayileşme gelişimini konuştuk.
Murat Günay: Sayın Osman Yıldız, iş yaparak mutlu olan bir yapıya sahipsiniz. Oluşturduğunuz Oytaş İnşaat’ın bugünlere gelmesinde sizin kişiliğinizin büyük rolü var. Neden çalışmayı bu kadar seviyorsunuz?
Osman Yıldız: Çalışmak bizde bir aile geleneğidir. Babam da çalışarak mutlu olan ve çevresine fayda sağlamaktan gurur duyan bir insandır. Kayhan Çarşısı’ndaki kuruyemişçi dükkânımız gece yarısına kadar açık kalan bir işyeri idi. Yılbaşı günleri 40 kişinin dükkânımız önünde kuyruk olduğu günleri hatırlarım. Esnaflık kültürü, müşterinin küçüğünün büyüğünün olmadığını öğrenmek benim için çok değerli bir deneyim oldu. Ben de çocukluğumdan itibaren o dükkânda çalışarak büyüdüm. Lise çağında iken öğlene kadar olan okul zamanımın ardından hemen babamın yanına gider ve onunla birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyardım. Bu çalışma isteği bütün yaşantıma yayıldı ve bugünlere şevkle çalışarak geldik.
Murat Günay: Mühendislik çalışmalarınıza ne zaman başladınız?
Osman Yıldız: 1985 yılında Mersin Gezende barajının inşaatında mühendis olarak çalışmaya başladım. 4-5 yıl çalıştım. Çift eğrilikli ince kemer beton baraj inşaatıydı. Son derece teknolojik bir barajdır. İçinde 8,5 km’lik tünelleri olan, yap yap bitmeyen bir inşaat çalışmasıydı. Yüzlerce mühendisin çalıştığı müthiş bir işti. Benim için oldukça öğretici bir mesleki deneyim oldu. Teleferik hatlarıyla hazır beton dökülen bir ortam yaratılmıştı. Yapı çok etkileyici bir yapıydı. 1992’de orayı bitirip Bursa’ya döndüğümde burada yapılan işler benim için çok kolaydı.
Murat Günay: Bursa’ya döndükten sonra ne gibi işler yaptınız?
Osman Yıldız: Beni herkes fabrika binaları imal eden bir mühendis olarak bilir ama ben oldukça fazla konut inşaettim. 2.500 adet ev yapıp sattık. İlk başladığım dönemlerde kooperatifçilik işleri yapılıyordu. Bu projeleri kendi şirketimle, Osman Yıldız olarak yaptım. Beşevler’de 56 dairelik Hukukçular Sitesi ilk taahhüt işim oldu. Hemen onun altında 28 daire daha yaptım. Sonra Burgaz Mudanya’da Seyirtepe Evleri’ni yaptım, 140 tane daireden oluşuyordu o proje. Ben Kestelliyim ve Kestel’de de birçok konut yaptım. Ancak 1999 depreminden önce 100 bin Mark bedelle sattığımız daireler, 30-40 bin Mark’a düştü. Bu da, o güne dek yaptığımız birikimin erimesine neden oldu.
Murat Günay: Sanayi tesisleri imalatına yönelmenizin nedenlerinden biri de bu muydu?
Osman Yıldız: Evet, nedenlerden biri buydu ve bunun yanında sanayi tesisleri inşaatında, fiyatta anlaştıktan sonra işler çok kolay ilerliyor bu sektörde. Şimdiye kadar 500’e yakın fabrika imalatı yapmışızdır. O dönemde sanayileşme çok hızlanmıştı. Yani 2000 yılından itibaren Bursa’da tekstil fabrikalarının kurulmasında büyük bir yoğunluk görüldü. Herkes dokuma ile ilgili makine almak istiyordu. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde tekstil fabrikaları yapmaya başladığımızda dizimize kadar çamurun içinde çalışıyorduk. Hiçbir yerleşim, fabrika ya da bina yoktu. Şimdi ise bina yapacak arsa yok.
Murat Günay: Fabrikalar, sanayi işletmelerinin yapıları uzun ömürlü müdür?
Osman Yıldız: Fabrika inşaatlarının duvarları, kolonları, taban betonları çok çabuk yıpranmaz ama çatı örtüleri neticede alüminyum ya da sac oldukları için 10-15 senede yıpranır. Çatı örtüsünü değiştirip zemine bir epoksi boya yaptıktan sonra o fabrika binası yepyeni gibi olur. Böylece bu yapıların uzun ömürlü olduklarını söyleyebiliriz. Çok katlı fabrikalardan tek katlı fabrikalara dönüş oldu. Yani Bursa OSB’de tekstil fabrikaları birer birer kapandı ve bu yapılar otomotiv ile ilgili üretim tesislerine dönüştürüldü. İşte bu noktada yine Oytaş İnşaat devreye girdi. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde tekstil gelişti. Ama burada yani Bursa OSB’de otomotive dönüş oldu. İşte bu tek katlı ve yüksek sanayi kuruluşları için de biz devreye girdik. Eskileri yıktık, yenilerini yaptık. Ben, “artık burada yer kalmadı” demiş olmama rağmen son 5-6 yılda 60 tane yeni fabrika yaptım.
Murat Günay: Sadece bir işe uygun fabrika yapmamak gerekiyor demek ki. Bu konuda sanayiciler önce size mi danışıyorlar?
Osman Yıldız: Evet, sanayiciler arsayı aldıkları gibi bizim yanımıza gelmeli ve yapacakları iş konusunda bizimle fikir alışverişi yapmalı. Çünkü bunca senedir yaptığımız her fabrika, okul, hastane için ciddi araştırma süreçlerinin içinden geçiyoruz. İnanın, yeni tekstil makinelerini tekstilcilerden daha fazla araştırırım. Bazı makine hatları 40 metrelik olur. İşte bu makinenin sığabileceği ebatlarda yapılar üretmemiz gerekir. Bu yüzden sanayicilerle işe başlamadan önce detaylı biçimde konuşuruz. Tüccarlıktan sanayiciliğe geçiş yapmış bir hemşerimizi ele alalım. Bu sanayicinin çocukları büyüdükten sonra acaba babalarının işini yapmak isteyecekler mi? Eğer istemezlerse o fabrikayı yıkıp yeni işe uygun bir yapı hazırlamak gerekecek. Bu yüzden yapılacak fabrikaların en az 3-5 farklı sektöre kiraya verebilmesi lazım. Sadece bugünü değil 50, belki 75 yıl sonrasını düşünmek gerekiyor.
Murat Günay: Bursa’da sanayi yaşantısı sizin gözlemlediğiniz kadarıyla ne durumda?
Osman Yıldız: Sanayicilerimiz oldukça cesur insanlar. Sürekli yeni olan alanları öğrenerek, o alanlara yatırım yapıyorlar. Bu da ardından birçok başka sektörün Bursa’ya akmasına neden oluyor. Bursa artık tam anlamıyla bir sanayi şehri olmuştur. Ancak yeni işlere girerken ya da yatırım yaparken çok düşünmek gerekiyor. Sanayicilerimiz oldukça zeki insanlardır. Bir fabrika inşa etmeden önce neyi, nasıl yapacağınız konusunda onları ikna etmeniz gerekir. İkna olmazlarsa inşaatlarını seninle yapmazlar.
Murat Günay: Sayın Osman Yıldız, sizin iş insanlarıyla olan ekonomik alışverişiniz nasıl? Onlara destek olur musunuz?
Osman Yıldız: Oytaş İnşaat’ın 30 senelik faaliyet yaşantısı boyunca 500’e yakın fabrika yaptığını söylemiştim. Bu iş insanlarının hiçbirinden alacağımız kalmamıştır. Bizler çalışmaya başlarken bir anlaşma yaparız ama fabrikasını yaptığımız kişiye destek oluruz. Örneğin yapacağı ödemeleri 30 ay-40 ay gibi vadelere yayarız ve ona bir manada dayanacağı bir omuz vermiş oluruz. İşte o insan bunu unutmaz ve gelecekte fabrikasını büyütecekse yine Oytaş’ı arar. Bursa’da böyle bir dayanışma vardır. Bu dayanışmaya ve ülkemize, Bursamıza güvenerek söyleyebilirim ki; Oytaş İnşaat, dünya ekonomisindeki daralmaya rağmen fabrika ve işyeri inşaatlarına devam ediyor. İnşallah sağlığımız elverdiği sürece de devam edeceğiz.